Sagopa Kajmer ile Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi İletişim Kulübü olarak; Kendisi, Polis ve Polislik ile ilgili yaptığımız röportaj.
SAGOPA KAJMER (YUNUS ÖZYAVUZ) Samsun doğumlu,İstanbul Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı mezunudur…(http://www.melankolia.com.tr/category/sagopa-kajmer/diskografi-sagopa-kajmer )
A.İ: Sagopa Kajmer olarak kullandığınız kimliğiniz bildiğimiz kadarıyla; Mısır'da bir piramit ve o piramidi ortaya çıkaran arkeologun soyadından geliyor. Bu kimliği ilk olarak kullanmaya başlayışınız nasıl oldu ve niçin böyle bir kimliği seçtiniz?
SAGOPA KAJMER: Bir gün bir rüya gördüm, özel bir rüyaydı. Sabah uyandığımda kendimi stüdyoda kayıtta buldum. İşte böyle başladı Sagopa adını kullanmam.
A.İ: İstanbul Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı bölümüne girişiniz nasıl oldu? Sizi bu bölümü seçmeye iten bir sebep oldu mu?
SAGOPA KAJMER: İlk amacım bir an önce İstanbul'a yerleşip müzik yapabilmek ya da müzikle ilgili bir şeyler yapabilmekti. İlk evvela radyoculuktu geçimimi sağladığım. Sonra müzik icra etmeye başladım. Farsça bölümünü özellikle istememdeki sebep, bu dilin şiirin ve edebiyatın hakiki dili olması. Ayrıca atalarımızın dili de Farsça kaynaklıdır. Dış kaynaklı bir dildense Farsçayı tercih ettim. Böylece kendi dilimi daha iyi irdeleyebildim.
A.İ: Üniversitede başka bir bölümde okumuş olsaydınız yine aynı tarzda şarkılar mı yapardınız?
SAGOPA KAJMER: Müzik ve okuduğun bölümün alakası olmaz. Müzik ile kalbin ve ruhun alakası olur. Bölümler ve fakülteler genelde ruhu yorar. Müzik yapmayı da engeller. Eğer müziğin okuduğun bölümlerle alakası olsaydı her ayrı fakülteye bir müzik türü yakıştırırdık. Tıp okuyanlar Rock yapar, biyolojiciler Jazz yapar vs. diyemeyiz
A.İ: Müzik hayatınızda sizin için dönüm noktası olarak gördüğünüz bir durum var mı?
SAGOPA KAJMER: ” Emre Kuytu “ adlı yakın bir Dj arkadaşımın ufak miktar bir para için kendi evinde tekstilci bir arkadaşı tarafından gırtlağının kesilerek öldürülmesi ve benim bunun üzerine “Bir Pesimistin Gözyaşları “ albümüne başlamam ve “Maskeli Balo” adlı albümün ilk şarkısını yapmam. İşte bu sanırım.
A.İ: Rap müzik Batı kültürü temelli bir müzik tarzı. Ancak okuduğunuz Fars Dili ve Edebiyatı bölümü de Doğu kültürünü ihtiva ediyor. Siz de şarkılarınızda Farsça ve Arapça sözcükleri yoğun olarak kullanıyorsunuz. Bu açıdan baktığımızda Doğu ve Batı kültürü arasında köprü görevi gibi bir rolünüz olduğunu söyleyebilir miyiz?
SAGOPA KAJMER: Babam bana amcamdan naklen şunu diyor: ''Böyle bir adam yok. Hem doğu hem de batı var Yunusta. Doğu ve Batı sentezi bu çocuk.''Bence en doğru tanım bu. Şu anda herhangi biriyle, kim olursa olsun, her türlü konuda konuşabilirim. İster müzik ister sinema. Ama doğudan gayet mutasıp, muhafazakâr zatlar gelse onlarla da her yönden sohbet ederim. İnsan kendini geliştiren bir yapı. Ne kadar kat yaparsan o kadar yükselirsin, kendini yükseltirsin. Örneğin doğru konuşursan ilk başta yadırganırsın ama sonra anlaşılırsın. Anlaşılmak en önemlisi. Köprü görevi görmek ne derece doğru ve yerinde olur bilemiyorum fakat köprüyü kurmak için çabaladığım kesin. Bu konuda kendime güvenmek ve Hakk’ın olduğu yerde muhabbetin vukuu bulacağına inanmak istiyorum. İlk önce bir şeye dosdoğru inanmak lazım. Kültür sadece yaşanan toprakları ilgilendirir. Buradaki oradakiyle çoğu zaman kültürel çatışır. Ama unutmamak gerekir ki ruhlar aynıdır. Hepsi kendi mutluluğunu yakalamak ve bırakmamak ister.
A.İ: Polis denilince aklınıza gelen ilk şey nedir?
SAGOPA KAJMER: Öncelerde polis denilince o kadar korkardım ki. Birçok kez polisle yüz yüze kaldım. Arkadaşımın arabasına binerdim çok hızlı kullanırdı, çevrilirdik, biri kavga ederdi yanında, beni de ifadeye çekerlerdi. O günlerden aklımda kalan polis tanımlaması; ağır hakaretlerle insanları rencide eden, kendi egolarına yenik düşen mavililerdi. Fakat son yıllarda ülkemizde polis memurları çok nazikler. Hatta o kadar nazikler ki, bazen bu eski polislerin geri gelip suça mahal vermemelerini istiyorum. Önceden suç daha azdı. Şimdi daha fazla. En azından eskiden bunca kan döken yoktu. Belki de şu Avrupa birliği denen saçmalık nedeniyle polisin yetkileri daraldı. İlk önce asker sonra polis gelir benim için. Gerçekten bu ikili olmasaydı haraptık. Polisle aram hiç bozuk olmadı. Geçenlerde pasaport kontrolünden geçerken çok iyi bir polis memuru arkadaşla diyaloğum oldu. Çok naziklerdi. Onun daha öncesinde imza günümde izdiham nedeniyle polis kardeşlerim biber gazı püskürtmüşlerdi dinleyicilerime sonra beni oradan zırhlı bir şeyle kaçırmışlardı. Sonrasında bir polis bürosuna yol aldık vardığımızda hepsi çocukları ve kendileri için imza istediler, resim ricasında bulundular. Genç polis kardeşlerimden de çok dinleyenim var. Onlara da saygılar ve selamlar yolluyorum.
A.İ: Hiç polis olmayı düşündünüz mü?
SAGOPA KAJMER: Ben hep polis ve asker olana şaşırırım. Bu işler zor işler çünkü. Tamamen tam mesai isteyen işler. Ailenin gözü hep arkada.(Ne zaman ne olacağı belli olmaz babında.) İşte bu özelliğiyle bir gözü toprağa bakan, diğer gözü adaletle halka bakandır hem asker hem polis. Eğer o kadar zorluğa, belaya, sıkıntı ve yıpranmaya katlanabilecek biri olsaydım belki isterdim polis olmayı. Düşünsene çok sevdiğin bir polis kardeşin bir arbedede kurşun yiyor ve gözlerinin önünde can veriyor. Çevremdekilerden biliyorum. Yıllarca uykusu kaçan var tanıdığım. Yıllarca tavana bakarak o anı hatırlayan kişiler biliyorum. O nedenle herkes Rabbin verdiği yeteneğe göre yol alır. Ben müzikle bir yol almayı kendime daha yakın buluyorum.
A.İ: Üniversite yıllarınızdaki Polise bakış açınızla şu anki bakış açınız arasında bir fark var mı?
SAGOPA KAJMER: Evet tabiî ki var. Ben üniversite yıllarımda okula girmek için polis engelinden geçiyordum Düşünsene her gün, her sabah aynı kargaşa. Kimliğini göster, bu resimdeki sen değilsin vs… Sınav olurdu yetişebilmek için polise yalvarırdık. O zamanlar bahis olunca, evet, polisten yılmıştım. Ama artık polisler de duruldu. İlk başlarda bunun iyi ve insanca olduğunu düşünüyordum ama artık dediğim gibi çok kibarlar. Fakat daha atak polisler bekliyoruz. Zamanı gelince taviz vermeyen. Özellikle televizyonda gördüğüm zaman içimin acıdığı bir sahne vardı; biri bir bayana taciz ediyordu, polisler de taciz edene gülüyorlardı. Böyle olanlar da yok değil. Ben polis olsaydım o tacizciyi taciz edemeyecek duruma getirirdim. Benim çocukluğumdaki polisler olsaydı “anam, anam, anam” diyeyim ben. Karadeniz olması da kişilik açısından fark ettirebilir tabiî ki. Bizim oralarda konu namus olunca polisler acımaktan beriydi. Ya şimdi? Bir kadın dayak yedi ve polisten yardım istedi, polis ona git ve mahkemeye ver dedi. Kadının ağzı patlamış suçlu hür ama polis ona ben ne yapayım dedi. Ben böyle şeyler gördükçe üzülüyorum. Ülke insanı gün geçtikçe sapıklığa yöneliyor Allah hepimizi korusun. Amin!.
A.İ: Polisin halkla ilişkilerinde olumlu gelişmelerin olduğunu düşünüyor musunuz?
SAGOPA KAJMER: Pek tabiî ki. Ama her zamanki gibi her polisin tavrında bir polis güvencesi rahatlığı ve minikçe bir egosu var. Ama bunun da onların hakkı olduğunu düşünüyorum. Çok çalışıyorlar. Ben askerken o üniformayı giydiğim için kendimi Albay Sanders gibi görüyordum. Yani o üniformanın acayip bir etkisi var. İlişkilerde tabiî ki değişim olduğu apaçık.
A.İ: İstanbul Üniversitesini bitirmiş biri olarak öğrencilik yıllarınızda Polis ile ilgili yaşamış olduğunuz bir olay var mı? Varsa bizimle paylaşır mısınız?
SAGOPA KAJMER: Demin bahsettiğim kimlik krizleri, okula girişler vs. Hatta bir iki arkadaşımdan duymuştum. Bir akşam polis çevirmesine maruz kalmışlar. Polis sormuş: Ne iş, kimsin, nesin vs. Onlarda rap yapıyoruz biz demiş. Sagopayı tanıyor musunuz demiş polis. Sonra muhabbet ilerlemiş. Yani artık polis kardeşlerimiz de Rap’e sıcak bakıyorlar.
A.İ: Medyanın "Kötü Polis" olarak lanse ettiği imajı siz nasıl değerlendirirsiniz?
SAGOPA KAJMER: Medyanın “Kötü Sagopa” olarak tanıttıkları gibi. “Bilinçli kolpalıklar.”
A.İ: Sagopa polis olsaydı nasıl bir polis olurdu "YUNUS" olur muydu?
SAGOPA KAJMER: Ben komiser (karakolda) olurdum (hahahaha). Yunus olmak zor iş. Motora bin vs.
A.İ: Rap Üstadı olarak, sizin aklınızdaki "POLİS" i bir şarkınızda ifade etmek isteseydiniz, nasıl ifade ederdiniz?
SAGOPA KAJMER: Zor bir soru. Ancak bunun için bir şarkı yapmam gerek. Böyle düşününce ortaya bir tanım çıkmaz elbet.